2025-MSÜ Sınavı Kılavuzundaki Düzenlemenin Açık Lise Öğrencilerinde Yarattığı Hak Kaybı

msü sınavı 2025
msü sınavı 2025

2025-MSÜ Sınavına Genel Bakış

2025 Milli Savunma Üniversitesi (MSÜ) Askerî Öğrenci Aday Belirleme Sınavı, Millî Savunma Bakanlığı tarafından 2’nci Seçim Aşamalarına çağrılacak askerî öğrenci adaylarını belirlemek amacıyla, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafından düzenlenmektedir.

Sınav, 23 Şubat 2025 tarihinde gerçekleştirilecek olup, başvurular 2-27 Ocak 2025 tarihleri arasında alınacaktır. Bu sınav, Harp Okulları ve Astsubay Meslek Yüksekokullarına öğrenci kabulünde ilk aşama olup, adaylar için büyük bir önem taşımaktadır. Ancak kılavuzda yer alan bazı düzenlemeler, özellikle açık lise mezunlarının hak kaybına uğramasına neden olmaktadır.

2025-MSÜ Kılavuzu Hangi Adayların Başvurusunu Engelliyor?

2025-MSÜ sınav kılavuzunun 2.1. maddesinin 4. fıkrası, “Lise ve dengi okulların son sınıfında öğrenciliği devam edenler için 2025 yılında Harp Okulları ve Astsubay Meslek Yüksekokullarının kesin kayıt işlemlerinin son tarihine kadar mezun olmak veya dönemine bakılmaksızın 2023 ve 2024 yılında mezun olmak” hükmünü içermektedir. Bu düzenleme, öğrencilerin mezuniyet tarihine dayalı bir başvuru kriteri belirlemekte ve belirli mezuniyet tarihleri dışında kalan öğrencilerin sınav başvurusunu kabul etmemektedir.

Ancak açık lise sisteminde, pandemi sonrası dönemde uygulanan kredilendirme sistemi nedeniyle, öğrencilerin mezuniyet tarihleri hızlanmıştır. Normalde 2023 yılında mezun olması gereken bir açık lise öğrencisi, gerekli kredilerini girmiş olduğu sınavlar neticesinde tamamladığı gibi mezun edilmektedir. Bu nedenle, 2022 Eylül ayında 2022-2023 eğitim-öğretim yılı içerisinde açık lise eğitimine başlayan bir öğrenci sınav tarihlerinin erken -2022 senesi içerisinde- olması ve bu sınavları başarıyla vermesi halinde 2022 takvim senesi içerisinde mezun olabilmektedirler. Bu durumda olan öğrenciler, kılavuzdaki düzenleme nedeniyle sınava başvuru hakkını kaybetmektedir. Aynı eğitim-öğretim yılı içinde bulunan ve 2023 yılında mezun olan diğer öğrenciler sınava başvurabilirken, açık lise öğrencilerinin başvurusunun kabul edilmemesi eşitlik ilkesine açıkça aykırılık teşkil etmektedir.

Bu düzenleme, açık lise mezunlarının özel durumlarını dikkate almamış ve bu grup için ciddi bir mağduriyet yaratmıştır. Söz konusu düzenlemenin, hem eğitim hakkı hem de fırsat eşitliği ilkesi bakımından değerlendirilmesi gerektiği açıktır.

İdari Yargı ve Hukuki Çözüm Yolları

Bu kılavuz düzenlemesine karşı, hak kaybı yaşayan öğrenciler idari yargıya başvurarak iptal davası açabilirler. Merkezi sınavlara ilişkin davalarda genellikle ivedi yargılama usulü uygulanmakta ve bu usul, davaların hızlı bir şekilde sonuçlanmasını sağlamaktadır. İvedi yargılama usulü, sınava ilişkin uyuşmazlıkların kısa sürede çözüme kavuşması amacıyla uygulanmaktadır. Bu bağlamda, idare mahkemeleri sınav tarihine kadar uyuşmazlıkları sonuçlandırmaya odaklanarak, hak kayıplarının önüne geçmeyi hedefler.

Bununla birlikte, mahkemelerin ivedi yargılama usulünü uygulamama kanaatinde olması durumunda dahi, telafisi güç veya imkânsız zararların oluşabileceği gerekçesiyle yürütmenin durdurulması kararı alınması mümkündür. Yürütmenin durdurulması kararları, davanın esası karara bağlanmadan önce geçici bir koruma sağlar ve başvuru hakkı engellenen öğrencilerin sınava katılımını güvence altına alır. Özellikle sınav gibi kritik öneme sahip işlemler söz konusu olduğunda, bu hukuki mekanizma etkili bir çözüm yoludur.

Mahkemelerin Rolü ve Hukuki Sürecin Yönetimi

İdari yargı, merkezi sınavlara ilişkin uyuşmazlıklarda hızlı ve etkili bir karar mekanizması sunmaktadır. Yürütmenin durdurulması talepli davalarda, mahkemeler, sınav hakkını etkileyen işlemlerin hukuka uygunluğunu ve bu işlemlerden kaynaklanan zararları değerlendirerek hızlı kararlar almaktadır. Telafisi güç zararların önlenmesi amacıyla verilen yürütmenin durdurulması kararları, adayların sınava girebilmesini mümkün kılmaktadır.

Bu süreçte, hukuki sürecin doğru bir şekilde yönetilmesi büyük önem taşır. Dava dilekçesinin hazırlanmasından, yargılama sürecinin her aşamasına kadar profesyonel bir destek alınması, hem sürecin hızlandırılması hem de etkili bir sonucun elde edilmesi açısından kritik öneme sahiptir.

Sonuç ve Öneriler

2025-MSÜ sınavına başvuru yapamayan açık lise öğrencileri, bu düzenleme nedeniyle hak kaybına uğramaktadır. İdari yargıda açılacak davalar, bu mağduriyetin giderilmesi için etkili bir çözüm sunmaktadır. Özellikle ivedi yargılama usulü ve yürütmenin durdurulması kurumlarının varlığıyla, dava süreci tamamlanmadan sınava katılım hakkının korunması mümkündür.

Ancak sınava kalan sürenin sınırlılığı ve yargılama süreçlerinin hassasiyeti göz önüne alındığında, bu süreçte profesyonel bir avukat desteği alınması, sürecin doğru bir şekilde yürütülmesini sağlayacaktır. Hak kaybına uğrayan adaylar, hukuki destek almak ve başvuru süreçlerini doğru bir şekilde yönetmek için tarafımızla iletişime geçebilirler. Tüm hukuki adımların dikkatle atılması, adayların haklarını koruma ve mağduriyetlerini giderme yolunda büyük önem taşımaktadır.

Av. Muhammed Ali Tosun